“Belki Gabo da bizi affeder”

Editörden
-
Aa
+
a
a
a

Haftanın Kitabı'nda Ceyhan Usanmaz, Gabriel García Márquez'in 'işe yaramaz, imha edilmesi lazım' dediği kitabı "Ağustosta Görüşürüz" ile Daphne du Maurier'nin "Kuşlar"ı da içeren altı öykülük derlemesi üzerine konuşuyor.

""

Gabriel García Márquez'in, "işe yaramaz, imha edilmesi lazım," dediği kitabı, yakın bir zaman önce Türkçede de yayımlandı!

"Onu imha etmek yerine bir kenara koyduk," diye yazmış Márquez'in oğulları Rodrigo ve Gonzalo García Barcha, "ve ne yapılacağına zamanın karar vereceğini ümit ettik." Ağustosta Görüşürüz kitabını elimizde tuttuğumuza göre, zaman kararını vermiş, diyebiliriz sanırım! Márquez'in oğulları ise, şöyle devam etmişler "Önsöz"de: "Metni babamızın ölümünden neredeyse on yıl sonra tekrar okuduğumuzda, çok sayıda keyifli unsur barındırdığını keşfettik. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu kitap babamızın en önemli eserleri kadar cilalanmamış olabilir. Pürüzlere ve küçük çelişkilere sahip olsa da, Gabo’nun eserlerine özgü çarpıcı unsurlarla dolu içeriğinden keyif almayı engelleyen hiçbir şey yok. (...) Kitabı başta hatırladığımızdan çok daha olumlu bir bakış açısıyla değerlendirince, aklımıza başka bir olasılık geldi: Kitabı tamamlamasını engelleyen zihinsel zayıflama, aslında Gabo’nun bu metnin, tüm kusursuzluklarına rağmen, ne kadar iyi olduğunu fark etmesini de engellemiş olabilirdi. Böylece bir ihanette bulunduk ve okurların alacağı keyfi diğer tüm görüşlerin üstünde tutmaya karar verdik. Şayet okurlar bu tutumumuza hak verirse, belki Gabo da bizi affeder. Bunun mümkün olduğuna güvenimiz tam."

Hiç kuşkusuz, mantıklı bir ‘ihanet savunusu.’ Gerçekten de Márquez'in sağlığı, Ağustosta Görüşürüz kitabıyla ilgili 'sağlıklı' bir değerlendirme yapmasını engellemiş olabilir. Diğer taraftan Márquez, sağlıklı kararlar verebildiği dönemde, kitaplarının filme çekilmesini istemediğini de söylemişti; nedenini de şu şekilde açıklıyordu: "Her okurun, kitaptaki karakterleri kendine göre yorumlayıp biçimlendirdiğini söylüyorlar. İşte o yüzden romanın [Yüzyıllık Yalnızlık] filme aktarılmasını istemiyorum, çünkü filmi seyredenler hayal ettiklerinden farklı yüzlerle karşılaşacaklardır." (Seçkin Selvi, "Márquez’le Birlikte Márquez’e Dair", Oggito, 22 Eylül 2015) Ancak, bilindiği gibi şu sıralar, Yüzyıllık Yalnızlık romanından uyarlanan dizinin ilk tanıtımlarını izlemeye başladık! 

Tüm bunlara karşın, içerikle ilgili son kararı elbette, Márquez'in sadık okurları verecektir. Márquez'in 'sıkı' bir okuru olmamakla birlikte, kendi adıma söylersem; ilerleyen günlerde gösterime girecek olan dizi başarılı bir uyarlama ya da değil, Yüzyıllık Yalnızlık, benim için hep bir roman olarak kalacaktır. Kuşlar'ı ise, tam tersine, muhtemelen hep bir Hitchcock filmi olarak anacağım.

1963 tarihli Kuşlar filmini, 80'lerin sonu-90'ların başında, video kaset döneminde izleyebildim ancak. Defalarca izlediğim filmin, Daphne du Maurier'nin bir hikâyesinden uyarlandığını ise daha da geç bir tarihte öğrenmiştim. Şimdilerde, du Maurier'nin Kuşlar'ı da içeren altı öykülük derlemesi Türkçede İthaki tarafından yayımlandı. Üstelik derlemenin ilk sayfalarında, "Daphne du Maurier ve Hitchcock: Edebiyattan Beyazperdeye" başlıklı bir "Önsöz" de yer alıyor. 


Gabriel García Márquez

Ağustosta Görüşürüz

çev. Emrah İmre

Can Yayınları, 2024, 88 s.



Daphne du Maurier

Kuşlar

çev. Serpil Çağlayan

İthaki Yayınları, 2024, 256 s.